Çok mütevazı... Fazlasıyla... Ve tam bir hanımefendi... Böyle bir insanı mutfağa sokarsanız ortaya ne çıkar siz düşünün... En iyisi düşünmeyin de ortaya çıkan mucizeleri görün... Bir insan malzemesini bu kadar mı iyi tanır? Malzemesi değişirse ölçülerinin de değişeceğini bu kadar mı bilir? Hatta bu kadar mı bilir? Mutfak kültürü beli bükecek birinden gerçekten birşeyler öğrenmek isteyenler için onu yakından tanımaya davet ediyorum...        

Röportaj: Fulya Öztürk
Fotoğraflar: Aslı Balakin arşivi     

Türkiye’nin ilk yemek tarifi blogger’larındansınız. Tam başlangıç tarihiniz nedir? ​O zamanlar sizin kadar ciddiye alan var mıydı, yemek blogları nasıldı?
İlk bloggerlardan olmasam da, artık eski bir yemek bloggerı sayılırım. 2009 Haziran ayında, eşimin bana sürpriz olarak açtığı web sayfasıyla bu yola çıktım. O zamanlar daha samimi, daha çok birbirinden gördüklerini paylaşan yemek bloggerları vardı. Sayımız az olduğu için yüzyüze olmasa bile bloglar üzerinden, birbirimizi tanırdık. O zaman düşük teknolojili telefonlarla fotoğraf çekip, birbirinin aynısı tarifler paylaşılırdı genellikle. İlk paylaşımlarımdan beri bu konuda kaliteli işler çıkarmaya özen gösterdim. Ne iş yaparsam yapayım, elimden gelenin en iyisini yapmaya çok dikkat ederim. Kendi içime sinmeyen hiçbir şeyi paylaşım yapmış olmak için paylaşmayı sevmem.

Blog’unuz tam bir arşiv. Kaç tarif var? Şimdi baktığınızda nasıl hissediyorsunuz?
      Evet, artık benim ve çocuklarım için tam bir arşive dönüştü. Bin civarı olmuştur sanırım, tam sayısını bilmiyorum. Geri dönüp baktığımda bu kadar tarif için verdiğim emeğe şaşırıyorum. Bazen çok yorucu oluyor. Yeni tarifler bulmak, onları kendi damak tadımıza göre yorumlamak, sonrasında da herkesin seveceği ve kolayca yapacağı hale getirmek. Ve en zor aşama herkesin denemek isteyeceği kadar iştah açıcı bir şekilde fotoğraflamak. Ama, dönüp geriye baktığımda 'iyi ki yapmışım' diyorum.

Blog’unuzdaki eski görsellerinizle başladığımda bile gerçek bir “konunun üzerine eğilmişlik” görülüyor. Halbuki daha şimdi şimdi sosyal medya tarifçileri zemin, fon, ışık gibi şeylere dikkat etmeye başladı…
     Evet 10 yıl önce bloggerların çok anlamadığı ve özen göstermediği fotoğraflarla paylaşılırdı tarifler. O zamanlar da elimden geldiği kadar özen gösterirdim. Şimdi teknolojinin desteğiyle hepimizin fotoğrafları daha güzel artık. Hatta, hayranlıkla ve büyük bir beğeni ile baktığım fotoğraflar var. Fotoğraf çekerken dikkat ettiğim en önemli detay, tarifin son halini net olarak yansıtmak. Denediğiniz tarif, bittiğinde aynı fotoğrafta gördüğünüz gibi olmalı. Artık takipçilerimin çoğundan şöyle yorumlar geliyor 'önümüze düşen fotoğrafa bakınca yazıyı okumadan size ait olduğunu anlıyoruz'. Bu benim için çok önemli bir detay. Demek ki fotoğraflarım arasında bir uyum ve devamlılık var. Yıllardır verdiğim emek hedefine ulaşmış sayılır diye düşünüyorum.

Gerçek mesleğinizden söz eder misiniz? Bu deneyiminizin blog’a çok katkısı olduğunu düşünüyorum, siz ne dersiniz?
   İşe ilk başladığım günden, emekli olduğum güne kadar ülkemizin en çok satan medya kuruluşlarında çalıştım. Farklı birkaç departmanda çalışsam da en severek yaptığım iş görsel yönetmenlik. Biraz yazı ve birkaç fotoğrafla hazırlanan sayfaları herkesin kolayca okuyup, bakmaktan zevk alacağı hale getirmek büyük mutluluk. Sıfırdan bir gazete eki ya da piyasaya yeni çıkacak bir dergiyi hazırlamak. Özellikle dergilerde böyle sanatsal sayfalar hazırlamak harika bir duygu. Bloğumda da buna dikkat ediyorum. Elimden geldiğince kendini anlatan fotoğraflar ile kısa ve öz doğrudan tarife yönelik kısa bir yazı. Ve en küçük püf noktasına kadar anlatılmış tarifler. Bazen püf noktaları, tarifin yapılış aşamasından daha uzun oluyor. Umarım bu konuda başarılı olmuşumdur.

Yazım diliniz de tam anlamıyla “tatlı”. Nasıl bu kadar mütevazısınız?
   Aslında tasarım yapmayı ne kadar çok sevsem de yazı yazmayı o kadar da çok sevmiyorum. Özellikle herkese açık bir blogda... Her yaştan, her kesimden, her statüden kişiler girip okuyor ve hiçbirini tanımıyorum. Bloğa aylık yüz-yüzellibin arasında giriş yapan olunca her yazdığınıza dikkat etmek durumundasınız. Aşırı samimi olmayı, ya da sürekli kendi hayatımdan kesitler anlatmayı, esprili olacağım diye kendimi zorlayıp, bozuk bir Türkçe kullanmayı çok doğru bulmuyorum. Sonuçta yemek tarifi paylaşıyorum, abartmaya gerek yok. Bütün bunlara dikkat ederek bir dil oluşturdum zaman içinde. Sizlere, söylediğiniz gibi yansıyorsa bundan çok çok büyük mutluluk duyarım. 

Yemek ve tarif dünyasında yerli yabancı çok takdir ettiğiniz birkaç ismi nedenleriyle verebilir misiniz?
    O kadar çok kişi var ki, paylaştığı her tarifini severek okuduğum. Sosyal medya bu kadar yaygın değilken, televizyondan tanıştığımız Jamie Oliver, Martha Stewart geniş arşivleriyle hala severek takip ettiklerimin başında gelir. Bazı uygulamalardaki benim gibi ev aşçılarının paylaştığı müthiş tarifler var. Onları bulup, okumayı çok seviyorum. Yerli isimlere gelirsek çok fazla isim var, burada unuttuğum isim olmasın diye paylaşmayayım müsaadenizle.

"...Okumadan hiçbir yönden kendinizi geliştirmeniz mümkün değil..."

Çok da okuyorsunuz değil mi? Gerçek bir entelektüel olduğunuzu düşünüyorum. Gıda, bitkiler hakkında ve başka tarifleri de bol bol okuyor musunuz?
     Okumak en sevdiğim şeydir. Hani 'ne bulursa okur' dedikleri kişilerdenim. Sabah yataktan kalmadan ve uyumadan önce hangi şartta olursam olayım kitap okumadan yatıp, kalkmam. Okumadan hiçbir yönden kendinizi geliştirmeniz mümkün değil. Gıda mühendislerinin kitaplarını okumayı severim. Bu sayede doğru bildiğimiz bir sürü yanlış olduğunu öğrendim. Bloğumda sağlığımızı etkileyecek bir paylaşım yapacaksam, mutlaka bir gıda mühendisinden doğrulama yaparım.


Hiç akla gelmeyecek malzemeleri ilk bir araya getiren kişi olarak görüyorum sizi. Bunu nasıl başarıyorsunuz? Kabaklı kekinizi görmüştüm ve sizden bir ay kadar sonra yabancı sitelerde özellikle ABD’de furyası başladı.
    Malzemeleri karıştırmak, yeni bir şeyler denemek ilgimi çeker. Mesela bildiğim bir yemeği defalarca yapmak beni mutlu etmez. Sürekli yeni bir tat arar, denemeler yapar ve bundan çok fazla keyif alırım. Bazen sonu büyük hüsran olsa da... 'Denemeden bilemezsin' mantığıyla hareket etmeyi severim. Sonuçta sadece kendimizin yediği bir şey yapıyorum. Kötü olursa bir daha yapmam. Ama iyi olursa mutfağım yeni bir lezzet kazanmış olur. Tariflerde böyle çıkıp, çoğalıyor zaten. Bunda bazen çok başarısız oluyorum, bazen de sadece benim sevebileceğim tarifler çıkıyor ortaya. Böyle tarifleri hiç paylaşmıyorum. Kabaklı kek benim bulduğum bir tarif değil, ama burada ilk deneyenlerden biri olabilirim. Tarif ararken, denerken ve paylaşırken popüler olan güncel tariflere değil de daha az bilinen reçeteler bulup, adapte etmeyi çok seviyorum. İnternet bu konuda derya deniz, aramasını bakmasını bilen için... Ama, peynir altı suyuyla turşu yapmak, turşularda kişniş tohumu kullanmak, zencefil şurubu gibi ülkemizde ilklerden sayılacak paylaşımlarım var, şimdilerde çok fazla denenen ve paylaşılan.

Mutfağa giren birinin temelde yapması gereken ilk birkaç şey nedir? Kendi yaptıklarınızdan da örnek verebilirsiniz… Mesela ilk ellerimi yıkarım, önlük takarım...
Sadece kendiniz için bile yemek pişirseniz hijyen en dikkat ettiğim konu. Mutfakta en takılıntılı olduğum şey uzun ve ojeli tırnaklar. Yemek yapan hiç kimseye yakıştırmıyorum. Hele bir de uzun tırnaklarla, hamur, köfte vb. şeyleri yoğuran ve bunu video çekip paylaşanlardan hiç hoşlanmıyorum. Tabii bu benim görüşüm, rahatsız olmayan da vardır. Bunun dışında, sadece elleri yıkamak değil, kesme tahtaları, bıçaklar, tencere ve tavaların temizliği de çok önemli. Özellikle mutfak bezleri, en sık değiştirilmesi gereken şeylerden. Ama önlük için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Mutfağa bardak bırakmaya girip, tezgahta gördüğüm bir sebze ya da meyveyle, birden birşeyler pişirmeye başlayabilirim. 

"...Birileri yaptıysa siz niye yapmayasınız. Belki daha da iyisini yapacaksınız. Mutfak, biraz sabır ve el alışkanlığı ister..."

Mutfağa yeni sempati duyan ama deneyimsiz, yeni adımlar atan bir kadın/erkek nelere dikkat etmeli? Gıda tazeliği, hijyen...
    Mutfakta kadın-erkek ayırımı olmaz. İnsanın kendi karnını doyuması ilk öğrenmemiz gereken temel ihtiyaçlarımızdan biri. Tabii bunu yaparken de keyif almalı. İki erkek çocuğuma her zaman mutfakta birşeyler yaptırarak büyüttüm. Bazen tarife bakıp 'bunu yapamam' diye düşünürsünüz. Birileri yaptıysa siz niye yapmayasınız. Belki daha da iyisini yapacaksınız. Mutfak, biraz sabır ve el alışkanlığı ister. Zamanla ne kadar iyi olduğunuza kendiniz bile şaşarsınız. İyi yemek yapmanın en büyük sırrı önce sevgi, sonra da kaliteli gıda ve doğru mutfak malzemesi. Kötü bir bıçakla sebze doğramak sizi yorar ve üzer. O yüzden kaliteli ve dayanaklı özenle seçilmiş birkaç mutfak eşyasına mutlaka yatırım yapmalısınız. Mesela, kaliteli birkaç bıçak, bir döküm ızgara ve tencere mutfakta hayatınızı kurtarır. Bir de baharatlar, bir mutfağın olmazsa olmazıdır. Ufak bir baharat ilavesi, yaptığınız yemeği uçurur bir anda. 

Mutfağın popüler ticarete dönüştürülmesi konusunda ne düşünüyorsunuz?
Mutfak bu aralar en popüler olan alanlardan. Özellikle pandemi döneminde herkes kendini bu konuda çok geliştirdi. Bu soruya bloglar üzerinden cevap verirsem, bu işi sadece ticaret gibi görenler var. Ama bu herkesin kendi tercihi. Kendi adıma hiçbir şey yapıp satmayı düşünmedim, bu konuda gelen istekler olmasına rağmen. Ya da bloğumu ticari bir işe dönüştürmeyi. 

"...Yemek yapmayı seven insanların elinde her şey fazlasıyla lezzetli olur..."

Bir işletme sahibi olsaydınız çalışanlarınıza mutfakta ne tür kurallar koyardınız?
     Öncelikle hijyen. Sonrasında, kaliteli, doğal, taze ve mevsiminde yetişen sebze/meyve seçimi. Her biri kendi coğrafyasından gelmiş baharat ve yağlar. Tabii ki bu kadar zor bir işi yapacak, elindeki her ürüne saygı duyarak, severek pişirecek ekip arkadaşları. Yemek yapmayı seven insanların elinde her şey fazlasıyla lezzetli olur.

Eğitmenlik yapmayı düşünür müsünüz?
   Bu konuda eğitim alıp, yıllarını vermiş biri olsaydım çok isterdim. Ne büyük keyif ve mutluluk olurdu gençlere bilgi aktarıp, yol göstermek. Ama sadece kendi ailesine ve arkadaşlarına yemek pişiren biri olarak, yaptıklarımı blogda paylaşarak, genç kardeşlerime mutfağı sevdirmek, esin kaynağı olabilmek de yeterince mutluluk verici.

"...Yemek masası, insanları bir araya toplayan, birlikte vakit geçirecekleri en keyifli zamanlar... ...Gıda ise en saygı duyduğum konu. Özellikle kırsala yerleşip, çiftçilerle komşuluk yaptıkça ne kadar kıymetli olduğunu daha çok anlıyorsunuz..." 

Gıdayı/ yemek yemeyi siz hayatın neresine oturtuyorsunuz?
Yemek yemeyi severim, ama tek başına yemek yemem. Yanımda biri olmalı, sohbet ederek, keyif alarak yemeliyim. Yemek masası, insanları bir araya toplayan, birlikte vakit geçirecekleri en keyifli zamanlar. Aile yemeklerini, kalabalık sofraları özellikle çok severim. Pandemi bu sofraları azaltsa da. Gıda ise en saygı duyduğum konu. Özellikle kırsala yerleşip, çiftçilerle komşuluk yaptıkça ne kadar kıymetli olduğunu daha çok anlıyorsunuz. Hiçbir şey israf etmemek, üreticiye ve yetiştirilen her türlü gıdaya sahip çıkmak çok çok önemli.

"...Sirke, likör, marmelat, reçel, dondurma ne yapabilirim diye yeni araştırmalara başlıyorsunuz ki, benim en mutlu olduğum zamanlar." 

Nazarlardan korunsun çok güzel de bir bahçeniz var. Birçok meyve sebze ve bitki türü. Bahçeciliğin size mutfakta katkısı olduğunu düşünüyor musunuz?
    Bahçeli bir ev eşimle en büyük hayalimizdi, çok şükür gerçekleştirebildik. Bahçe yaparken o kadar kendimizi kaybetmişiz ki tek ağaçlık yere üç-dört tane meyve ağacı birden dikmişiz. Elli-altmış civarı meyve, fıstık çamı, zeytin ve süs ağaçlarından oluşan ağacımız var. Onlarca süs bitkisi, sarmaşıklar, örtücü bitkiler. Şu anda bir nevi küçük bir koruda yaşıyoruz. Bitkiler ve ağaçlar büyüyüp, bakımı biraz bizi zorlasa da hiç pişman değiliz. Bu yaz orman yangınlarında yanımızda olan 4,5 yaşındaki torunumun, civarda yanan ormanlık alanları gördükten sonra “iyi ki evinizi ormana yapmışsınız babaanne” cümlesi ne güzel bir şey yaptığımızın kanıtı. Bahçenizde kendi elinizle minik bir dal olarak diktiğiniz bir zeytin ağacından zeytin toplamak, meyve ağaçlarının meyvelerini toplamak, çamların gölgesinde oturmak kadar büyük bir mutluluk yok. Çok fazla ürün veren bir meyveden hemen neler yapıp nasıl değerlendireceğinizin yollarını arıyorsunuz. Tabii bu yollar da mutfaktan geçiyor. Sirke, likör, marmelat, reçel, dondurma ne yapabilirim diye yeni araştırmalara başlıyorsunuz ki, benim en mutlu olduğum zamanlar.


Bazı insanlar mutfağı terapi gibi görüyor. Bana kalırsa siz blog’unuzla başlayan ve Instagram hesabınızla süren serüvende onu sorumluluk olarak alıyorsunuz… Hislerinizi alabilir miyim?
Hem de ne keyifli ve lezzetli terapi diyorum ben yemek pişirmeye. Özellikle de aklınızı karıştıran bir konu varsa, daha önce denemediğiniz sizi oyalayacak bir yemek yapmaya başlasanız, birkaç saat o konudan uzaklaşırsınız. Instagramda her şey günlük, hatta saatlik. Her şey çok hızlı tüketiliyor. Sürekli yeni çıkan uygulamalar biraz yorucu oluyor ve çok paylaşım yapmaya yönelten bir sistem kaliteyi düşürüyor. Sürekli paylaşım yapmak çok yorucu bir iş. Bu çılgınlığa kapılmadan ve bunun karşılığı düşük takipçi sayısı olsa da paylaşımlar yapmayı seviyorum. Daha doğrusu bloğumda paylaştığım tariflerimi oradan hatırlatıp, daha genç bir kesime de ulaşmış oluyorum. Umarım yaptıklarım, paylaştıklarımla biraz esin kaynağı olabiliyorumdur. Bloğumun çok iyi bir takipçisi var. “Sizin bloğunuza bakmadan başka tarif aramıyorum” diyen takipçilerim var ki, işte o zaman verdiğim bütün emekler, büyük bir mutluluğa dönüşüyor.

"...Yoğurt, peynir ve salata olmazsa olmazımdır. Her yemekte mutlaka tüketirim... ...Sabah kahvaltısında bir dilim ekmek dışında sofraya hiç ekmek koymam..."

Sizin de en sevdiğiniz yemekleri öğrenmek isteriz…
   Çocukken neredeyse hiç baklagil, kek, her türlü tatlı, reçel, bal, kaymak, tereyağı, pirinç pilavı ve patates kızartması yemeden büyümüş biri olarak, ilk çocuğuma hamile kaldığım zamandan sonra, onun için her şeyi yemeye başladım. Hala tatlıyla çok aram olmasa da artık her şeyi severek yiyorum. Çocuklarımı da her şeye alıştırdım. Peynir dışında yemedikleri hiçbir sebze ya da başka bir şey yok. En çok yapmayı ve yemeyi sevdiğim yemekler arasında tek tencerede et, sebze ve biraz karbonhidratlı gıdaları bir araya getirerek yaptığım yemekler gelir. Balığı haftada üç gün mutlaka tüketirim. Yoğurt, peynir ve salata olmazsa olmazımdır. Her yemekte mutlaka tüketirim. Ekmekle hiç aram yok diyebilirim. Sabah kahvaltısında bir dilim ekmek dışında sofraya hiç ekmek koymam. Çocuklarımı da böyle alıştırdım. Biz de en az tüketilen şey ekmektir.Tabii hepimizin sevdiği mantı, el makarnası ve etli dolma en sevdiklerimin başında gelir.

"...Çocuk Esirgeme Kurumu'nda gönüllü annelik, Kız Yetiştirme Yurdu' nda gönüllü ablalık yaptım çok çok uzun yıllar..."

Güzel kalpli, güzel bir insan olduğunuzu düşünüyoruz. Gelecekte bu üretkenlikle sizi neler bekliyor?
   Böyle düşünüyorsanız ne mutlu bana. İnsan başka ne ister ki. Üretmek, üretken olmak her yaşta yapabileceğimiz bir şey. Boş durmayı hiç sevmem. Ev ve bahçe işleri, blog yazmak dışında örgü örmeyi de çok severim. Yıllarca seramik yapımıyla uğraştım. Uzun doğa yürüyüşleri ve saatlerce yüzmek ise vazgeçilmezlerim. İstanbul'da daha aktif bir hayatım vardı açıkcası. Çocuk Esirgeme Kurumu'nda gönüllü annelik, Kız Yetiştirme Yurdu' nda gönüllü ablalık yaptım çok çok uzun yıllar. Yılda birkaç kez scuba dalışına giderdim. Burada biraz her şeyden uzakta yaşamak, bizi de daha sakin bir yaşama çekti. Ama her yaşta ve şartta bulunduğumuz yere ve yaşam şartlarına uyum sağlayarak, sağlığımız elverdikçe yeni bir şeyler üretmeye devam. 

Aslı Balakin'in Instagram hesabı: https://www.instagram.com/dokuzuncubulut/

       

So modest.. Overmodest.. And a lady to the core.. Think what will come out if you make this kind of person enter the kitchen.. You'd better not think but see the wonderwork.. Can a person know this much about her ingredients? Can she know that much that if she changes the ingredient, the amount of it will change too? Can she be that much knowledgeable? I invite you to meet who want to learn some things from her.. To know better about her whose kitchen culture is a huge mass if you try to carry on your back..

Interview: Fulya Öztürk
Photographs: Aslı Balakin archive

You're one of the first cooking bloggers of Turkiye. When was your exact beginning time? Were there people as serious as you were, how were they?
Maybe not one of the first ones but already counted as one of the very early ones. I started this way with a surprise website my husband opened for me on June 2009. In those times, there were more friendly bloggers sharing public what they saw from each other. We were very few, even though we werent meeting face to face, we knew each other through our blogs. In those times, we were taking pictures with our simple pixelled cellphones and recipes were generally almost the same of each other. Since my first shares, I have always tried my best to put high quality work. Whatever kind of work I do, I'm always careful about the best I can. I dont share anything just to share something if that is not good enough for me. 

Your blog is like an archive. How many recipes are there? When you have a look at it now, how do you feel?
Yes, it has turned into an exact archive for me and my children. Around a thousand I guess.. When I look back, I'm amazed of time and effort I have given to this many recipes. It's sometimes tiring. Finding new recipes, adopting them to our own and finally putting all together to be in a lovable and easily cookable way. And the hardest last part as photographing it appetizing to make people try to cook it. But when I look back at it as a whole thing, I say "Thaks God, I have done this".


When I even start to look at the first visual images of your blog, a real "dedication on the subject" is seen. In fact, so lately the recipe accounts on social media are serious and careful about things like surface, background, light.. 
Yes, 10 years ago recipes were shared with pictures which the bloggers were not so much professional about. I was doing my best in those times too. Now all of our pictures are beautiful with the help of technology. Even, there are photos that I look with admiration. While taking a picture, the most important detail I'm cautious is to reflect the result of the recipe clearly. When you try doing the recipe, it should look like the one you see in the photography. Lately, I've been recieving comments from most of the followers as "when we see the photography, without reading the text yet, we understand the recipe belongs to you". This is a very important detail for me. This means that in between the photographs I take, there's harmony and continuity. I thing the effort I have been giving for years has arrived to the target.

Can you tell about your real profession? I think your experience has a big support on your blog, what do you think?
   Since I started working and until I got retired, I had worked in top selling media/publishing companies. Even though they were a few different departments, my most joyful job was visual directing. It's a big happiness to arrange readable and enjoyed to look at pages with a bit of a text and a few photographs. From zero, creating a newspaper supplement or a new magazine coming out. Especially it's a gready feeling to prepare arts pages in magazines. I care about this in my blog too. My best of photographs telling about theirselves and a short, summarized text directing to the recipe. And recipes in details with smallest hints. Sometimes the hints are longer than the recipe. I hope I have been successful about this subject. 

Your writing style is absolutely "sweet". How can you be this much modest?
   In fact I love designing a lot but writing not that much. Especially at a blog open to public.. People from any age, any status come and read and I know none of them. There are 100-150 thousand visitors of the blog so you have to be careful about each thing you write about. I don't think it's right to be so close or continiously telling about my life, pushing myself to to funny or having a bad Turk language. At most I'm sharing recipes, no need to make it big. In time I created a language taking care of all. I feel gratefully happy if all is reflected to you like how you describe. 

With reasons can you recommend national or international some names that you follow from the recipe world?
    There are so many people that I read sharings of them with interest. In past when social media wasn't that much in the center people from television like Jamie Oliver, Martha Stewart are still at the top of people that I follow. In some applications, there are home cooks like me who share amazing recipes. I love discovering and reading them. There are so many national names, please let me not mention to avoid skipping some names. 

"..Without reading, it's not possible to develop yourself for any dimension.."


You also read a lot, right? I think you're such an intellectual. Do you read about nutrition, plants, and other recipes a lot?
     I adore reading. I'm one of the people who "reads whatever she can find". In the morning, before going out of bed and in the night before going to bed in any situation I am, I dont wake up or sleep. Without reading, it's not possible to develop yourself for any dimension. I love reading books written by food engineers. In this way, I've learnt so much on mistakes that we in fact knew were right. If I share something that will effect our health, I do double check from a food engineer.

I see you as the first person who mixes ingredients no one would ever think of. How do you succeed this? I saw your cake wtih squash and approximately one moth after you, it became trendy in international websites, especially in US.
    Mixing ingredients, trying new things are attractive to me. Cooking several times a meal that I know doesnt make me happy. I always look for a new taste, do trials and I have joy doing this. Even the result gets bad.. I love logical steps of "You cant know without trying". I cook something that we eat at home. If it gets bad, I wont cook. But if the result is good, then my kitchen earns a new taste. Recipes are created and their numbers rise in this way. Sometimes I get unsuccessful, sometimes some recipes that only I like get created. I never share these recipes. Cake with squash doesnt belong to me but I may be one of the first trying people. Looking for, trying and sharing a recipe, I love discovering and adapting little known ones, not the trendy recent ones. Internet is such an ocean about this. But I have "firsts" in our country as preparing pickles with wheyey, adding coriander seed to pickle, ginger syrup and they are done and shared by great number of people. 

What are the first things that should be done by someone who enters the kitchen for the first time? You can tell from your life.. For example first I wash my hands, put my apron on.. 
Even if you only cook for yourself, the first issue I take care of is The thing I get obsessed about in kitchen is long and polished nails. I dont like it on anyone who cooks. Espeially I dont like seeing people working on doughs, meatballs etc. and sharing videos with those nails.  Of course this is my opinion, maybe there are people who dont get uncomfortable. Also, as much as washing hands, cleaning cutting boards, knives, pots are so much important too. Especially the kitchen cloths should always be changed. I cant say that for apron. I might directly start cooking just going to kitchen to leave a galss and then seeing a fruit or vegetable on the board.  

"..If someone has done it, why not you. Maybe you'll do a better one. Kitchen requires a bit of patience and being used to.." 


What should a woman/man in baby steps and interested in kitchen be careful about? Freshness of food, hygiene.. 
There shouldnt be distinction as woman/man. Feeding ourselves is the basic need of human to learn. Surely, joy should be taken doing this. I raised my both sons making them do something in the kitchen. Sometimes when you look at a recipe you say "I cant do this". If someone has done it, why not you. Maybe you'll do a better one. Kitchen requires a bit of patience and being used to. In time, you will even be surprised how good you are. The biggest hint of being a good cook is first love then food in good quality and right kitchen gadgets. Cutting with a bad knife would tire you and make you feel upset. That's why you should invest in a few of good quality and well picked kitchen gadgets. For instance a few good quality knives, a griddle and cooking pot would save your life. Also herbs are musts of a kitchen. a little addition of a herb, immediately blows away the meal you're cooking.

What do you think of kitchen being put into a trendy trading?
Kitchen is one of the most trendy areas lately. Especially in pandemic time, everybody have developed theirselves a lot. If I answer this question through blogs, there are some people seing this only as trading. But this is preference of an individual. I have never thought about doing something and selling it, even though there were offers on this.  ..Changing my blog into a trading work either..  

"..Food is enormously tasty in people's hands who love cooking.."


If you were owner of a business, what kind of rules you would direct to your workers in the kitchen?
    Priority is hygiene. Later, picking good quality, natural, fresh and seasonal vegetables and fruits. Herbs and variety of oil coming from their original areas. Surely team members doing this much hard work giving respect to each product in hands and cooking with love. Food is enormously tasty in people's hands who love cooking.

Would you think of being an educator? 
  If I was someone who had the education on this and given years for it, I would love to. How happy I would be to give information and guide the youth. But also it's really happiness sharing what I've been doing on my blog, making youth love kitchen, being muse to them as someone who cooks for only her family and friends. 

"..Dining table is somewhere gathering people, most joyful time sharing together.. ..Food is the subject that I have the biggest respect. Especially after settling in countryside, being neigbours with farmers you see it's value much more.."

 
Where is food/dining in your life?
I love eating but I don't eat alone. There must be someone with me, I should eat having chatter, having joy. Dining table is somewhere gathering people, most joyful time sharing together. I adore family dinners, crowded tables. Even though pandemic eliminated these. Food is the subject that I have the biggest respect. Especially after settling in countryside, being neigbours with farmers you see it's value much more. Not wasting anything, protecting the farmers and all kinds of food from them are so much important. 

"..Vinegar, liqueur, likör, marmelade, jam, icecream, "then what?.." kind of research starts and these are the moments that I'm most happiest.." 


Bless, you have a very beautiful garden. There is a variety of fruits, vegetables and plants. Do you think gardening brought something additional to you for kitchen?
    A house in a garden was our biggest dream with my husband, thanks God we could make it real. At the start of the gardening, we kind of lost our minds I guess, we palnted three-four trees in one tree area. We have about 50-60 fruit trees, pine tree, olive trees and some trees for pasage. Tens of pasage plants, ivies, covering plants. We're likely living in a small woods. We dont regret even the plants and trees grew and it's harder to take care of them. Last summer, our grandchild of age 4,5 was with us during the forest fire. After seeing them, said “so great that your hous and garden was built in this area grandma" and this is the proof that we did a very beautiful thing. Harvesting olives from the tree that was planted with a small branch only, taking the fruits from the fruit trees, sitting in the shadow of the pine trees are great joy. With a lot of fruits from a tree, you look for ways to evaluate them. Surely these ways go through kitchen. Vinegar, liqueur, likör, marmelade, jam, icecream, "then what?.." kind of research starts and these are the moments that I'm most happiest.

Some people see kitchen as therapy. For me, you take it as responsibility in the adventure that you started with your blog and continued with your Instagram account. Can you tell about your feelings?
I tell "what a joyful therapy" to cooking. Especially if there's a subject stuck to your mind, if you start a recipe that you havent tried before, you go away from that for some hours. Everything is daily, even hourly on Instagram. Everything is consumed so fast. The continuous new trends of applications are so tiring and system with a lot of shares, makes quality go down. Sharing all the time is a very tiring thing. I love sharings without going crazy doing so often shares and aware of it bringing low number of followers.  In fact, I'm reminding my recipes from my blog and reaching young population. I hope I'm muse with what I have done and shared. There is a good amount of followers of my blog. There are followers saying “I dont look for any recipe without looking at your blog", then they put my effort into happiness.

"..Yoghurt, cheese ans salad are my musts. I consume with any meal. ..I dont put bread to the table except one slice for each at the breakfast.."


We would like to know about the food you like..
In my childhood I grew up without consuming almost no grains, no cake, not any kind of dessert/jam/honey/heavy cream/butter/rice/french fries. After getting pregnant for my first child, I started to eat for him. Even thoght I dont like desserts so much, I love having anything. Made my children used to everything too. There's nothing that they don't have except cheese. My favourites for cooking are meals with meat, vegetables and little of carbohydrates in one pot. I consume fish three times a week as a must. . Balığı haftada üç gün mutlaka tüketirim. Yoghurt, cheese ans salad are my musts. I consume with any meal. I can say I dislike bread. I dont put bread to the table except one slice for each at the breakfast. I made my children get used to. Bread is the least consumed at home. We love Turk style ravioli mantı, home made macaroni and Turk meat fillings dolma and also are at top of my list.

"..For long long years I did voluntary motherhood at Child Protection Institution, voluntary sisterhood at Girls' Orphanage.." 


We think that you are a beautiful person with beautiful heart. What will future bring with such productivity? 
   How happy I am if you think like this. What would a human want other than this? Producing, being productive is something we can do at any age. I dont like spare times doing nothing. Besides house and garden work, writing to my blog, I love knitting too. I did ceramics desingning for long years. I can never give up from long nature walks and swimming for hours. In fact I had a more active life in Istanbul. For long long years I did voluntary motherhood at Child Protection Institution, voluntary sisterhood at Girls' Orphanage. A few times a year, I was travelling for scuba diving. Here living away from everything pulled us to a calm life. But at any age and in any condition, getting along with it, having health opportunity with us, we will continue for producing new things.

Aslı Balakin's Instagram account: https://www.instagram.com/dokuzuncubulut/

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı.

Yorum Yaz


En fazla 500 karakter. 500 karakter kaldı.